Dünden Bu Güne Derneğimiz
Ülkemizde Osmanlı zamanına kadar dayanan kanarya yetiştiriciliği 1950’lili yıllardan sonra örgütlenerek dernek sıfatında tüm kanarya severleri bir araya toplanmıştır. Bu süreçte birçok dernek kuruluşunun kötü niyetlerle kurulması, derneklerde yasa dışı faaliyet gösterilmesinden Kanarya Severler Dernekleri de nasibini almıştır. 1990`lı senelere gelinceye kadar Türkiye`de kanaryacılık çeşitli şehirlerde kurulu bulunan Kanarya Severler dernekleri vasıtası ile yürütülmekteydi. Yapılan müsabakalar şehirlerimizdeki bu dernekler vasıtası ile yapılmasına rağmen kuşların türleri birkaç kişinin inisiyatifindeydi. Bu kişilerin istediği kuş çeşitleri yarışmalarda yarıştırılıyordu. Yeni yetiştiricilerin bilinçsizce yaptığı tercihlere bağlı olarak bu yanlışlarda sürüp gidiyordu.
Bu durum böyle sürüp giderken 1994 senesinde İtalya`nın Udine kentinde yapılan Dünya şampiyonluğu müsabakası esnasında Dünya Ornitholoji Konfederasyonu (COM).un ileri gelenlerinin niye Türkiye gibi büyük bir devletin burada bayrağı dalgalanmıyor. Birçok küçük ülke federasyonları kendi ülkelerini temsil ederken sizler burada neden yoksunuz? Sözlerine muhatap olan Zuhal DAŞTAN ve Ahmet AYDOĞAN Türkiye`ye döndükten sonra mevcut kanarya derneklerini birleştirip bir federasyon çatısı altında toplama gayreti içine girmişlerdir. Ülkemizdeki o zamanki dernekler kanunu, federasyon kurulmasına müsaade etmediğinden bu yapılan çabalar sonuçsuz kalmıştır.
Böyle bir federasyon kurulmayınca düşünüp taşınmışlar ve birçok alternatif üretmişler. Sonunda ANADOLU ORNİTHOLOJİ (Kuş Bilimi) DERNEĞİ ismi altında bir dernek kurulmuştur. COM ile yapılan görüşmelerde durum onlara anlatılıp, COM tarihinde ilk kez bir dernek 1996 yılında COM.a üye kabul edilmiştir. Bu yıldan itibaren ülkemizin kanaryaları Dünya Şampiyonalarına Anadolu Ornitholoji Derneği adı altında boy göstermeye başlamıştır.
Ülke genelinde yapılan yarışmalarda, hakem ve kuş seçimlerinde haksızlıklar yapılmaktaydı. Anadolu Ornitholoji Derneği Türkiye`de ilk defa 1. ve 2. Türkiye Şampiyonasını Zuhal DAŞTAN ve Ahmet AYDOĞAN sponsorluğu ile dünya standartlarında yarışmaları düzenlemiştir. Bu şampiyonaların en büyük özelliklerinden biride Dünya standartlarında yarışma kafesleri ve standları yaptırılarak tertip edilmiştir. 1. Türkiye Ornitholoji Yarışması 19-20-21 Ocak 1996 tarihinde İstanbul Mecidiyeköy kapalı otopark üst katındaki lokanta ve salonunda 2. Türkiye Şampiyonası ise Ocak 1997 tarihinde İstanbul Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezinde tertip edilmiş ve başarı ile gerçekleştirilmiştir.
Bu yarışmalar Türkiye`de ilk defa uluslararası standartlarda yapılan yarışmalardır. Anadolu Ornitholoji Derneği Türkiye`de yetiştirilen kuşların Dünya standartlarına uygunluğu ve bu standartların yeni yetiştiriciler tarafından bilinmediği gerçeğini fark etmişlerdir. Bu hususta büyük bir açığın olduğunu tespit ederek bu açığın giderilmesi için çalışmalar başlatmıştır. İstanbul Merter Güneş Otelde 11-12 Ekim 1997 tarihlerinde Ornitholoji Mondial Judge (OMJ) Dünya Ornitholoji Hakemleri Derneği Genel Sekreteri Kees MANDAG (COM un 2006 yılına kadar başkanlığını yapmıştır) katılımı ile gerçekleşen bir kanarya standartları semineri tertip etmiştir. Bu seminer sonunda yapılan sınav neticesinde geçerli notu alan arkadaşlar ileriki tarihlerde yapılan yarışmalarda hakem olarak vazife almışlardır.
Bu seminer Türkiye`de kanarya kuşlarının tanıtımı ve özelliklerinin tespiti açısından bir milat teşkil etmiştir. Bu seminer sonunda bastırılan kanarya kuşlarının cins ve özelliklerini belirleyen kitapçık bütün kanarya sevenlerin ilk başvurdukları bir alfabe haline gelmiştir. 1. ve 2. Türkiye yarışmalarının ardından 1998 Bursa ve 1999 Antalya derneklerinin düzenlediği bilahare diğer derneklerinde organizasyonları ile Türkiye yarışmaları devam etmiştir. 1996 senesinden itibaren Anadolu Ornitholoji Derneğinin organizasyonunda COM a gönderilen ve Türkiye`yi temsil eden kanaryalar Dünya COM yarışmalarında yarışmışlardır. Dernekler kanununda yapılan değişiklikler ile 2005 yılında kurulan KANARYA ve KAFES KUŞLARI FEDERASYONU kuruluşuna kadar ülkemizi yurt dışında temsil etmiş ve Türk Bayrağının yarışmalarda dalgalanmasına, İstiklal Marşımızın okunmasına önderlik etmiştir. Anadolu Ornitholoji Derneğimizi, kurucuları Zuhal DAŞTAN ve Ahmet AYDOĞAN’ı saygıyla selamlar, kendilerine sonsuz şükran ve teşekkürlerimizi sunarız.
2005 yılında geçici Başkan Sedat Genç Federasyonun kurulmasına önderlik etmiş ve kurucu derneklerimiz ile birlikte Federasyonumuzu kurup, ilk kongreye kadar özveriyle başkanlığını yapmış ve Federasyonu genel kurula taşımıştır.
Evet sevgili dostlar; Türkiye Kanarya ve Kafes Kuşları Federasyonu ilk genel kurulunda yönetim, denetim ve disiplin kurullarını belirleyip Anadolu Ornitholoji derneğimizin görevi teslim ettiği yerden alıp daha ilerilere götürmek için çalışmalarına başlamıştır. Bizler yönetim kurulu toplantılarında ülkemizi tüm dünyaya nasıl tanıtırız, tüm dünya kanarya federasyonlarına nasıl anlatırız, kendimizi nasıl kabul ettiririz görüşleri ile tartışılarak geçti. Tüm yönetim kurulları aldıkları kararları disiplin içerisinde uygulayarak bu günlere gelindi.
İlk genel kurulumuz da tabii ki Zuhal DAŞTAN Genel Başkan oldu. Ahmet AYDOĞAN özel işleri sebebi ile görev almak istemedi ama her zaman Federasyonun yanında durdu ve durmaya da devam ediyor. T.K.K.K.F ilk iş olarak COM a üye oldu. Üyeliği tescillendikten sonra COM genel kurullarında üye olarak oy kullanmaya başladı. Artık Dünya Kanaryacılığı Türkiye de kanarya beslendiğini ve iyi yetiştiricilerin olduğunu öğrenmeye başladı. Çünkü dünya dereceleri gelmeye başlamıştı. Bu yıllarda ülkemizi zora sokan iki önemli olay oldu. Birincisi 3. Dünya ülkeleri diye tabir edilen ülkelerde kuş gribi görüldü. Ülkemizde de çeşitli illerde görüldü ve Tarım Bakanlığı bunu tescilledi. İkinci önemli olay da ülkemizin her zaman yanında ve destekçisi olan COM Başkanı Kees MANDAG görevi bıraktı. Dünya Şampiyonalarına ülkeler kuşlarımızı kabul etmemeye başladı. Bu arada herkes bireysel olarak Avrupa dan kuş alımlarında ülkemizi üreticilere, yöneticilere anlatmaya ve tanıtmaya çaba gösterdi. Dışarıdan kulüp veya normal yarışmalarımıza COM hakemlerini, iyi yetiştiricileri hakem olarak davet edilmeye başlandı. Gelenlere ülkemiz gezdirildi, ülkemizin 3. Dünya ülkesi olmadığı görsel olarak anlatıldı. Tüm bu yapılan çalışmalar yeterli olmadı. Ama T.K.K.K.F nun çok zamanı yoktu ve bir an önce neticeler alması gerekiyordu. Bu arada Dünya yarışmalarına uyum içerisinde, 2. Başkan ve hakem komitesi Başkanı Oğuz ÖZKAYA, yarışmaları, yarışma kafeslerini, standartlar kitabını (bursa nın çıkardığı ufak kitapçık) sonra şu anda dünyanın en gelişmiş kitapçığını düzenledi ve yönetim kuruluna sundu. Yönetim uygunluğuna karar verip üyelerimizin kullanımına sunduğu bu kitapçığın herkesin elinde bir anayasa gibi bulunması için dernek yönetimlerini harekete geçirdi. Ancak yönetim çok acil hedefe varmak istiyordu bu hedef de Dünya şampiyonasına gitmek şampiyonluklar alıp Avrupa nın göbeğinde İstiklal Marşımızı tüm katılan ülkelere dinletmekti. Arayışlar devam ederken Genel Sekreter Sedat GENÇ Avrupa da canlı hayvan hareketini kontrol eden tüm karaları alıp uygulayan bir kuruluşun yani SANKO.nun varlığını keşfetti. SANKO ile birebir toplantı yapmak için girişimlere başladı. Brüksel de SANKO nun merkezinde toplantı için randevu aldı. Çok heyecanlanmıştık hedefe yaklaşıyorduk sorunları çözeceğimize inandığımız gibi sonuca da ulaşacağımıza inanmıştık.
Bu düşünceler ile yanımıza 8-10 yabancı dili çok iyi bilen Mehmet ÖZKALE’yi de alıp toplantıya başladık. Toplantı çok başarılı geçti, yönetim bir yana Mehmet Bey sorunlarımızı çok başarılı bir şekilde anlattı. 10 dakika süreceği beklenen toplantı iki saate yakın sürdü. SANKO yöneticileri sorunlarımızı tüm Avrupa ülkelerine anlatıp yasağın kalkması için gerekenin yapılacağını belirtti. T.K.K.K.F. yönetimi aldığı kararlar doğrultusunda yarışmalarımıza iyi hakem ve iyi yetiştiricileri hakem olarak davet etmeye devam ediyordu. Çünkü sorunlarımızın neresinde olduğumuzu bilemiyor, COM yönetimine yazdığımız yazılardan cevap alamıyor ve bir türlü COM Başkanı Cirmi’ye ulaşamıyorduk. Ancak bir Reggio Emiliano yarışmasında 2. Başkanımız Oğuz ÖZKAYA ,Antonyo ile tanışmış, COM hakemi olduğunu öğrenince o yıl Antalya’da yapılacak yarışmaya eşiyle birlikte davet etmişlerdir. Eşinin çevresi (sonradan öğrendiğimiz kadarıyla) Türkiye’ye gitmelerinin çok sakıncalı olacağını kendisinin kaçırılabileceğini söylemişler. Ama onlar Antalya’ya geldiler ve çok güzel duygularımız içerisinde misafirimiz oldular. Ülkemizi her yerde anlatacaklarını söyleyip ayrıldılar. Bilmeden çok güzel bir iş yapıldığını sonradan öğrendik. Çünkü Antonyo COM Başkanının çok samimi arkadaşı idi. Artık her şey ülkemiz lehinde gelişmelere sahne olmaya başladı. O yılki Türkiye şampiyonasına COM 2. Başkanı ve yardımcı sekreteri geldi. Onlara da gereken misafirperverlik gösterildi ve ülkelerine uğurlandı. Cirmi ile irtibat kurduk biletlerini yollayıp davet ettik, Çeşitli sebeplerle gelemedi artık Antonyo’yu devreye sokmaktan başka çaremiz kalmamıştı. İtalyan arkadaşımız o yıl yapılan Türkiye Şampiyonasına geldi. Dostluklar artık pekişti kendisine Cirmi’nin yani başkanın Türkiye ye gelmesi gerektiğini anlattık. O da elinden geleni yapacağını söyleyerek ayrıldı.T.K.K.K.F kuş gribinden sonra Dünya şampiyonalarına katılmayı tekrar başardı. İlk davetiyeyi Portekiz den aldık. Çok sevinçliydik, bıraktığımız yerden tekrar başlamak üzereydik. Tüm engelleri aştığımızı düşündüğümüz bir anda THY.nın Tarım Bakanlığının “kuş gribi var kuş taşıyamazsınız” emrini geri almadığı için sıkıntı baş gösterdi. Hemen her koldan gerekli girişimler yapıldı ama sonuç alamadık bir tek çaremiz kalmıştı, kişisel dostluklar ile çözüme gidecektik. Niyazi AYDOĞAN hemen THY yetkililerine ulaştı ve pilotun kuşlarımızı uçak içine almasını sağladı. Yorgunduk ama çok sevinçliydik, Portekizde yapılacak Dünya Şampiyonasına kuşlarımız katılacaktı. Sonuç çok güzeldi bir çok dalda 1.2.ve 3.lükler aldık. İstiklal Marşımızı Portekiz de tüm Avrupa’ya dinletip 18 madalya ile yurdumuza döndük. T.K.K.K.F.nun ülke içindeki çalışma düzenleme hakem semineri,yetiştirici semineri devam ediyordu. 2010 yılı Türkiye Şampiyonası artık hedefimize ulaşma yolunda en üst nokta idi. Avrupa’ya da artık T.K.K.K.F nun olduğunu ve 3. Dünya ülkesi olmadığımızı ilan etmiş olduk. Tüm Avrupa bunu gördü ve kabul etti. 2010 Türkiye Şampiyonasında artık bunu pekiştirmek istiyorduk. Bu sebeple COM Başkanı, COM Yönetimi, İtalya, İspanya, Portekiz, Belçika ve İsviçre Federasyon yetkilileri 26 aile 12 yabancı hakem Türkiye şampiyonasına 4 gün öncesinden İstanbul a geldiler. İstanbul’daki konaklama ve ağırlama sürecinde Armada Otel’de Yönetim kurulu üyemiz Metin Beyin ve personelinin desteğini aldık. Tercüman ve rehberlerimiz ile 4 günlük İstanbul turundan sonra Beyler yarışma salonuna, hanımlar kapalı çarşıya gezmeye gönderildi. Bu yarışma sonunda artık ülkemizin COM’daki yeri sağlamlaşmış oldu. Çok mutlu olduk hem ülkemizi tanıtmış hem de Türkiye de ki kanaryacılığın kapasitesini canlı olarak tüm yetkililer gösterdik.
Ama T.K.K.K.F.nun görevi daha yeni başlıyordu. Tüm Avrupa ülkelerinin hakemleri vardı ama bizim yoktu. Hemen COM başkanına konuyu arz ettik. Olumlu karşıladı ve bizden bir liste istendi. Dünya Şampiyonasından sonra jüri imtihanını Antalya da yapmaya karar verdik. 18 kişilik bir liste belirlendi. Yönetim ve 18 kişiden 15 i, 4 gün süren bir süreçte COM hakemi oldu. Güzel bir gece tertip edilip arkadaşların beratları kendilerine takdim edildi. T.K.K.K.F nun Türkiye’de ve Dünyada varlığı artık tescil edilmiş oldu. Türk hakemlerinin Dünya Enternasyonal müsabakalarda görev alması çok önemli ve kabul gördüğünün bir ispatıydı.
Türkiye Şampiyonası bitmiş, 2011 Fransa Dünya Şampiyonası zamanı gelmişti. Kuş kayıtları yapıldı. Dünya Şampiyonasına kuşlarımız her yönüyle hazırdı. Ancak tüm girişimlerimiz THY yetkililerinden geri dönüyor kuşlarımızı taşıyamayacaklarını söylüyorlardı. Ama yönetim hiçbir şekilde yılmadan girişimlerine devam ediyordu, Fakat bu girişimlerin sonuçsuz kalması ihtimaline karşı Başkan ve Mali Sekreterimiz Rafet Bey yönetim kurulu üyeleri ile istişare ederek bir B planı hazırlığına başladı. Bu plan bizce çok az kişinin cesaret edeceği Fransa’ya karayolu ile gitmekti. Fransa da kuş teslimine 4 gün kalmıştı ve THY ile olan girişimler sonuçsuz kaldı. Mali Sekreterimiz Rafet Bey hazırladığı B Planı gereği kara yolunda kullanılacak kuşları taşımaya uygun hale getirilmiş bir minibüs hazırladı. Minübüs o kadar doldu ki bir tercümana bile yer yoktu. Bu sebeple hem tercümanlık işlerini üslenmeleri hem de bize refakat etmeleri için eşlerimizi yanımıza aldık. Karayolu ile gitme fikrine bazı üreticilerimiz sıcak bakamadı ve kuşlarını yollamadı. Kuşlarımız Yunanistan oradan da feribotla boydan boya İtalya’yı geçip, 3 günlük bir seyahatlesabaha karşı saat 5 te Fransa’ya ulaştık. Saat 8’de yetkililer geldi. 15 gün önce Türkiye’de bulunmalarının samimiyeti ile bizleri çok güzel karşıladılar, yer gösterdiler, kuşlarımızı yemlememiz ve kafeslememiz için bize yardımcı oldular. Bu olanlar Avrupa’nın T.K.K.K.F nu ve üreticilerini kabul ettiğini bir kez daha gösterdi. Çok değişik ve çeşitli olayların içinde Fransa’da ülkemize 38 madalya kazandırıp her zamanki gibi marşımızı Avrupa’nın göbeğinde tüm Dünya’ya dinletmemiz tabii ki en büyük gururumuz oldu. Yarışma bitmiş biz aynı yolla ülkemize dönmüştük.
COM un genel kurulunda bir şey daha öğrendik, biz ülkemizde bir enternasyonal yarışma yapıyorduk ama bu yarışma COM da gözükmüyordu. COM da gözükmesi için Com dergisinde yayınlanması için bir aidat (500 €) yatırılıp tarih alınması gerekiyormuş. Federasyonumuz bu fırsatı değerlendirmek için hemen Doğu Akdeniz ülkeleri adı altında enternasyonal bir yarışma yapılması kararını aldı. Bu sebep ile Yunanistan, Bulgaristan, Malta ve Türkiye’nin organizasyonlarını yapacağı COM’dan bir yetkilinin de katılımı ile toplantı hazırladı. Artık ülkemizin de içinde olduğu bir enternasyonal müsabakanın ortağıydık. Toplantı neticesinde 1. Doğu Akdeniz ülkelerinin tertip edeceği katılımın tüm dünya ülkelerine açık olduğu enternasyonal müsabaka 5-12 Kasım tarihleri arasında Türkiye’de yapılacaktı. Şimdi yoğun bir şekilde bu müsabakaya tüm ülkedeki Kanarya Severler olarak hazırlanıyoruz. Yarışma İstanbul da Eyüp Feshane tesislerinde yapılacaktır.
Bizim için imtihan gibi bir yarışma olan 1.Doğu Akdeniz ülkeleri Enternasyonal müsabakasından İnşallah yüzümüzün akıyla çıkarsak talep ettiğimiz ortalama 30.000 kuşun 100.000’lerce insanın katıldığı Dünya şampiyonasının ülkemizde yapılmasını sağlarız. Devlet gücünün gerektiği böyle bir organizasyonda İnşallah gerekli desteği arayıp bulacağız.
Fransa’da kazandığımız madalyalar kuşlarımızın başarısı, tüm yetiştiricilerimizi daha çok Dünya şampiyonasına kuş yollamaya teşvik etti. Bir yıl çok çabuk geçmiş ülkemizde yapılan Türkiye şampiyonasından önce Dünya yarışması kayıtları yapıldı. Kuşlarımız Dünya şampiyonasına hazırlanmaya başladı. Dünya şampiyonası öncesi Türkiye şampiyonasında boy gösterdiler. Çok başarılıydık ve yapılacak Dünya şampiyonasına her yönümüzle hazırdık. Bu düşünceler ile Senad GÜL İl Tarım Müdürlüğüne başvurdu. Ancak Müdürlükten tüm prosedürün değiştiği haberini aldık. Acilen toplandık. Gerekli kararları alıp uygulamaya koyduk. Senad Beyin ve Recai Beyin üstün gayretleri ile bu engeli de aştık. Ancak uçak engeli de önümüzde halen durmakta idi. Tarım Müdürlüğü halen kuş gribi var, uçaklarda kuş taşınamaz ibaresini kaldırmıyordu. Aklımıza basın yolu ile sesimizi duyurmak geldi. Rafet Bey İzmir de bir yerel gazetede gazeteci dostumuz Sayın Erdal İZGİ’nin Ulaştırma Bakanlığına hitaben kuşları uçurun köşe yazısı etkisini gösterdi ve 15 gün içinde Sedat Bey Tarım İl Müdürlüğünden yazıyı alıp Ulaştırma Bakanlığına bıraktı. Ulaştırma Bakanlığı Uçakta kuş taşınamaz ibaresini kaldırıp önümüzü açtı. Federasyonun son dakikaya kadar bekleme şansı olmadığı için önceden Iberia havayollarından yer ayırtmıştı. İspanya yolculuğumuz Iberia havayolları ile oldu. Dünya Şampiyonası ülkemiz için çok başarılı geçti, 43 madalya kazandık. Verilen resepsiyonda bayrağımızı göndere çektirip bir Dünya şampiyonasında daha İstiklal Marşımızı dinlemenin ve dinletmenin gururunu yaşadık. Dünya Şampiyonası başarılı yetiştiricileri teşvik etti. Her geçen gün çoğalan yetiştirici ve damızlıklar bizleri çok sevindirmektedir. T.K.K.K.F dış çalışmaları yaparken içeride çeşitli derneklerin organizasyonları ile birlikte üreticilerinin yetişmesi ve dernekleri bilgilendirme seminer ve toplantılarına devam etmiş ve etmektedir.
Ülke içindeki ve dışındaki çalışmalar sonucunda Türkiye’de 85 Kanarya Sevenler Derneğinin ve Kulübünün, 11.000 faal üreticisinin bağlı olduğu bir Federasyon Oluşmuş ve tüm dünyaya kendini kabul ettirmiştir. Dünya kanarya federasyonları arasında layık olduğu yerini almıştır. Hepimize hayırlı olsun.
Federasyonumuzun buralara gelmesinde emeği geçen 85 dernek Başkanı, yöneticileri ve üyelerine ayrıca federasyon yönetim, denetleme, disiplin kurulunda görev alan tüm çalışanlara ve yurt dışında yaşamış ve yaşamakta olan oradan edindikleri tecrübeleri Türkiye’deki dostlarımızla paylaşıp gelişime yardım eden tüm arkadaşlarıma önce ülkemiz sonra federasyonumuz adına sonsuz şükranlarımızı sunarız.
Ayrıca kısaca anlattığım bu süreçlerde işlerinden güçlerinden ödün vererek emek veren arkadaşlarıma, kamu kurum ve kuruluşlarına, bizi gittiğimiz her yerde kendi insanı gibi karşılayan yabancı dostlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi bir borç biliriz. Teşekkürler.
Bu Federasyon çok büyük bir camiadır. Çok güzel bir aileyiz kanarya bizim hobimiz yaşama sevincimiz adeta yaşam tarzımız. Tüm üyelerin birbirini sevdiği, saydığı, sırt sırta vererek birbirlerine destek olduğu bu büyük ailenin dünya döndükçe ülkemizde ve dünyada layık olduğu her şeyi alacağına federasyon olarak inancımız tamdır, çünkü kanarya besleyen herkes her şeyin en iyisine ve en güzeline layıktır.
Allah a emanet olun, sağlıcakla kalın.
Yılmaz Çakmak
Federasyon Başkanı